Header Ads

Futbolcu Olmak Adam Olmaktır...

Futbolcu;Futbol oynamayı meslek edinmiş hayatını bu işten kazanan bir serbest meslek erbabıdır.Her meslek dalında olduğu gibi futbolculuk da bir çıraklık evresini gerektirir.Çıraklık dönemi olarak adlandırabileceğimiz altyapı bir takımda hoca ve futbolcu abiler desteğiyle alınır.Minikler,yıldızlar yaşaltları ve Paf takımlar olmak suretiyle futbolcu kalfalaşmaya doğru gider.
Hiç bir meslek grubunda kazanılmayan para çıraklık döneminde futbolculara ödenmeye başlanır.Altyapı seçmelerinde yaşanan usulsüzlükler,takımlarda ortaya çıkan kayırmalar zaten eğitim hayatından erken emekli olan futbolcuları daha da şımarık ve çekilmez bir hale getirmektedir.Futbolcunun karakterinde oluşabilecek en küçük bir boşluk ise cebi para dolu milyonları kendine hayran eden ama bir o kadar boş ve ahlaksız olarak gelişimini tamamlar.
Özellikle 3 büyüklere transfer olan futbolcular para,taraftar ve medya lobisini de arkasına alarak sahadaki futbollarından çok özel hayatlarıyla gündeme gelmeye başlarlar.Birde takım başarılı olursa zaten futbolcu ziyan olmaya adaydır.Manevi değerlerden yoksun,toplumsal olaylara uzak ve sorumsuz bir para babası olarak karşımıza çıkar.
Yetiştiği ve yıllarca formasını giydiği klübe karşı ilk maçında çok hırslı bir futbol oynar.Taraftarları tahrik edecek davranışlarda bulunur.Basın açıklamaları yaparak ortamı gerer.Bizde son yıllarda bu konuya örnek olabilecek futbolcu Emre Belözoğluyken sayılar günden güne artmaya başladı.Son olarak Diyarbekirspor forması giyen bir futbolcu kardeşimiz Galatasaray altyapısından yetişip parmaklarıyla altı işareti yaparak Ne Fenerbahçeye ne Galatasaraya yakışmadığını ortaya koymuştur.
Bu konuda futbol efsanesi Haginin ''EMRE Belözoğlu’nun daha Galatasaray’da oynarken “ ben Fenerbahçeliyim, Galatasaray’da oynarken de gönlüm hep Fenerbahçe’den yanaydı” konuşması hakkında soru sorulduğunda ise, “Galatasaray onun evi gibiydi. Evi onu kabul etmeseydi ne yapacaktı? Fenerbahçe onu kabul etmesi için böyle söyledi. Sonuçta Galatasaray onu istemiyorsa futbolu bırakamazdı.” demesi futbolcuların evlerinin klüpler aile fertlerinin de camialar olması gerektiğini anlatmaktadır.
Bir çırak kendisini yetiştiren ustalarına karşı hep saygılı olmak durumundadır.Bu zanaatkarlıkta böyledir,böyle olmuştur ve böylede olacaktır.Bizim en büyük kabahatimiz hayatımıza saçma egoları sokmamızdır.Metin Oktay kralımızın ''Bizi sevenleri üzmeyelim baba'' demesi, Müslüm Talşık kardeşimizin ''Ben futbol oynamayı Gaziantep sokaklarında terlikle öğrendim bu şehre ve bu takıma aşığım'' demesi,Süleyman Seba abimizin''Beşiktaş sevgisi, sevgilerin en güzelidir.'' demesinden ibret almayıp iki tane şımarık şarlatanın tavır ve sözlerini kutsal metin gibi benimsersek sov olarak baktığımız futbolda daha çok insan ölür çok yıldız söner.


Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.